İLİÇ SOKAKLARINA SÜLFİRİK ASİT DÖKTÜLER

İliç ilçesinde faaliyet gösteren Anagold Madencilik Anonim Şirketi'nin işlettiği maden kompleksinde yaşanan çevre felaketi, sorumsuzluk ve ihmali bir kez daha gündeme getirdi.

İliç Sokaklarına Sülfürik Asit Döküldü: Çevre Felaketi ve Sorumsuzluk

10 yıldır siyanürle altın çıkarılan bölgede, bu yıl sülfürik asitle maden ayrıştırılmasına başlanmasıyla birlikte çevre felaketi yaşandı.

26 Ekim 2018'de yaşanan olayda, Hicri Ercili adlı şirketin şoförü Şaban Yılmaz, Samsun'dan yüklediği 26 ton 240 kilo sülfürik asidi İliç'e taşıdı. Ancak olay, yolu bilmediği için yaşandı. Yüksek miktarda sülfürik asidin sızdığı olayda, 340 kilogram asit çevreye yayıldı.

Olayın ardından Anagold'a kimyasal taşıma hizmeti veren Hicri Ercili şirketi, sorumluluğun şoförde olduğunu iddia etti. Ancak yaşanan çevre felaketi ve sağlık sorunları üzerine başlayan soruşturma, çeşitli ihmallerle dolu çıktı.

Olayın Detayları:

Şoför Şaban Yılmaz'ın, sülfürik asit taşıdığı sırada yolu bilmediği ve ilçe merkezine girmek için yokuş çıkarken römorkun alt hava tahliye sisteminden sülfürik asidin sızdığı belirtildi.

Sızan asidin miktarı 340 kilogram olarak raporlandı.

Sızıntı sonrasında asit, saatli çeşmeden boşalan su kanalına karıştı ve bu kanal üzerinden doğaya yayıldı.

Sülfürik asidin cilde temasında zarar verdiği, solunum sistemine ciddi zarar verebildiği, toprağa zararlar verdiği ve suyu asidik hale getirerek canlıları olumsuz etkilediği belirtildi.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün mevzuat gereği gerekli işlemleri yapmaması ve iş güvenliği uzmanlarının ihmali de vurgulandı.

Çevre kirliliği ve sağlık sorunlarına rağmen Anagold'un sorumlu bulunmaması, şoför Şaban Yılmaz'a ise 3500 TL para cezasının ertelenmesi tepki çekti.

Bilirkişilerin olay yerine gitmeden çeşitli yorumlar yapması ve analiz yapılmadan karar verilmesi, adalete olan güveni sarsan unsurlar arasında yer aldı.

Sonuç ve Eleştiri:

İliç'te yaşanan çevre felaketi, madencilik sektöründeki sorumluluk eksikliği, denetim zafiyeti ve hukuki süreçteki aksaklıkları bir kez daha gündeme getirmiştir. Uluslararası bir maden şirketi olan Anagold'un çevre ve insan sağlığını riske atan bu tür olaylarda sorumluluğunun belirlenememesi ve cezasız kalması, çevre koruma mücadelesindeki zorlukları göstermektedir. İlgili bakanlıklar, yerel yönetimler ve maden şirketleri arasında daha etkili bir işbirliği ve denetim mekanizması oluşturulması, benzer felaketlerin önlenmesi adına önemlidir.