ÜLKE SİYASETİ YENİ DÖNEME GİRDİ

Muhalefetin zaferi, ülkenin dört bir yanında halkın kutlama için sokaklara dökülmesiyle karşılandı.

Yerel yönetimlerin belirlendiği 31 Mart seçimleri, iktidarı ciddi bir şekilde sarsarken, ülke siyaseti yeni bir döneme girdi. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerdeki oy farkının yanı sıra, Afyon'dan Adıyaman'a, Giresun'dan Kırıkkale'ye kadar değişim rüzgarları esmeye başladı.

Ekonomik kriz, artan yoksulluk ve iktidarın yol açtığı krizler, toplumda bir öfke patlamasına neden oldu. Bu öfke, iktidarı sarsacak büyük bir depremin habercisi olarak görüldü. AKP seçmeni, bu birikmiş öfkeyi sandığa gitmeyerek veya AKP'ye alternatif olarak gördükleri partilere yönelerek ifade etti. Erdoğan'ın, halkı ikna edecek bir hikayeye sahip olmadığı anlaşıldı. Yıkılmaz denilen kalelerin yıkıldığı, oy deposu olarak görülen kentlerin el değiştirdiği bir seçim yaşandı.

Seçimin en büyük kaybedeni Saray yönetimi oldu. Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere büyükşehirleri geri kazanarak sınırsız iktidarının önünü açmak istiyordu. Ancak bu hesaplar tutmadı. Saray yönetiminin karşısında zayıf bir toplumsal muhalefetin bulunması bekleniyordu, ancak halkın desteğiyle muhalefetin moral üstünlüğü elde ettiği görüldü.

Yoksulluğun arttığı merkez ilçelerdeki değişim, seçim sonuçlarında dikkat çeken bir nokta oldu. Bazı illerde AKP ve MHP'nin yüksek oy aldığı yerlerde bile, merkez ilçelerde değişim yaşandı. Bu değişim, AKP'nin güçlü olduğu bölgelerde bile muhalefetin ivme kazandığını gösterdi.

İYİ Parti ve Meral Akşener de seçimin kaybedenleri arasında yer aldı. İYİ Parti'nin oy oranında belirgin bir düşüş yaşandı ve Akşener'in partisi seçimin sonuçlarından olumsuz etkilendi. Akşener'in seçim öncesi yaptığı çıkışlar da ters tepti ve parti tabanını konsolide edemediği görüldü.